Basın açıklamasını platform adına Türkçe olarak Bilge Seçkin Çetinkaya, Kürtçe olarak Newroz Ünveren, Arapça olarak Sezen Ezer okudu.
“Erkek ve devlet şiddetine, kadın cinayetlerine, yoksulluğa, siyasal islama, savaşa, doğa olaylarının katliama dönüştürülmesine, rant ve talan siyasetine karşı öfkemiz ve isyanımızla bir aradayız” diyen Çetinkaya, bu yıl kadınlar olarak 8 Mart’a kadın katliamlarına, yoksulluğa, LGBTİ+’lara dönük nefrete, savaş politikalarına, ırkçı saldırılara ve en çok da depremde alınmayan önlemlerle on binlerce insanın katledilmesine duydukları öfkeyle girdiklerini kaydetti.
İktidarın kadınlardan korktuğunu dile getiren kadınlar, “Korkmakta haklılar çünkü kadınlar onların tüm şiddetine rağmen, öfkesine, nefretine rağmen sokaktalar ve birbirimizi yalnız bırakmaya hiç niyetimiz yok” ifadelerini kullandı. Kadınlar, Gülistan Doku, Aleyna Çakır, Duygu Deren, Nadira Kadirova, Yeldana Kaharman ve katledilen, kaybedilen tüm kadınlar için erkek adaleti değil gerçek adaletin mücadelesini vereceklerinin altını çizdi.
İran’da Mahsa Amini’nin katledilmesi sonrası başlayan ve molla rejimin tüm baskılarına rağmen kadınların öncülüğünde süren ayaklanmayı selamlayan kadınlar, Türkiye’den İran’a, rejime karşı çıktığı için katledilen, tutsak edilen, baskıya uğrayan tüm kadınlar için dayanışma ve mücadeleyi büyüteceklerinin sözünü verdi.
İran, Afganistan ve Suriye’den dünyanın her yerinde yaşamı ve özgürlüğü için mücadele eden kadınları selamlayan Çetinkaya, kadın dayanışmasının sınır tanımadığını vurguladı. Çetinkaya, şöyle devam etti: “Biliyoruz, 8 Mart 1857’de New York’ta dokuma işçisi kadınları fabrikaya kilitleyerek katledenler ile bugün depremde halkı göçük altlarında ölüme terk edenler, bankaların para kasalarını çıkarmak için vinç yollayanlar, halkın emeğinden çalarak halka çadır satanlar aynı sermaye egemenliğidir. Hayatlarımızı yok sayan erkek egemen devlete karşı tek güvencemiz mücadelemiz, tek güvencemiz birlikteliğimizdir. Bugün burada kentlerimizi yeniden dayanışma ile inşa etmek için isyanımızla, öfkemizle bir aradayız. Biz kadınlar, şiddetin ve sömürünün olmadığı eşit ve özgür bir yaşamı birlikte mücadelemizle kuracağız. Yeniyi biz kuracağız. Yaşamlarımızı bizler savunacağız. Yaşasın kadın dayanışması!”