Kardeşler, bu bir çağrıdır!
Yok sayılanları, ezilenleri, hayata dair ne varsa, üretenlerin kendi kaderlerini ellerine almaları için birleşme ve öne atılma çağrısı.
Direnme ve kazanma çağrısı.
Birleşik ve devrimci bir sınıf hareketi yaratma çağrısı.
Sermayenin ve onların siyasi rejiminin başta biz işçiler olmak üzere tüm toplumu karanlık bir girdaba soktuğu bir süreçten geçiyoruz. Bir yanda sermaye ve sözcüsü siyasi partiler zenginliğine zenginlik katarken, diğer yanda biz işçiler ve emekçiler sefalet koşullarında bir yaşam mücadelesi veriyoruz. Yoksulluk, ırkçılık, erkek egemenliği ve doğa tahribine dayanan sermaye düzeni eliyle, tüm toplum geleceksizliğe mahkum ediliyor. Bu ekonomik, siyasi ve sosyal tablonun diğer tarafında ise işçi sınıfımız başta gelmek üzere tüm ezilenlerin yeni bir yaşam ve yol arayışı büyüyerek, toprağı delip çıkan bir filiz misali gelişip serpiliyor. Biz işçilerin çıkarları gözünden bakan herkesin üzerinde hemfikir olacağı temel konu, bu tablo karşısında birleşik ve devrimci bir sınıf hareketi ihtiyacının her geçen gün daha da yakıcı bir hale gelmesidir.
Biz kimiz?
Birleşik İşçi Hareketi (BİH), işte bu yakıcı ihtiyacı karşılamak için ortaya çıktı. Toprağı delen, gelişen direnişlere can suyu olma sorumluluğu ile harekete geçti. Birleşik İşçi Hareketi, işçi sınıfımızın içinde bulunduğu güncel duruma ve ihtiyaçlara yanıt vermek iddiasıyla doğdu ama aynı zamanda hareketimiz kökü işçi direnişleri ve ayaklanmaları ile buluşan bir geleneğin sürdürücüsüdür. Selanik grevinden Alpaguta, Tariş’ten 15-16 Haziran büyük işçi ayaklanmasına, Netaş’ tan madenci yürüyüşüne, Tersane-havza grevlerinden yeni işçi hareketi dalgasına uzanan tarih bizimdir. Hareketimiz, Kenan Budak’tan Süleyman Yeter’e, Hacer İpek’ten Yaşar Okçuoğlu’na, Mehmet Akif Dalcı’dan Bekir Kilerci’ ye uzanan ve hayatını sınıfımızın kurtuluşu davasına adayan sayısız öncü işçilerin mayasından geliyor. Bu gurur, özgüven, tevazu ve inançla hareket ediyor. Birleşik İşçi Hareketi’nin bir merkezi yoktur. Sembolü mavi zemin üzerine kırmızı çark içinde 5 farklı renkten oluşan insan figürüdür.
Ne istiyoruz, nasıl yapacağız?
1-BİH, sayısız işçi örgütlenmeleri ve mücadeleleri içine yerleşir ve bulunduğu her alanda ortaya koyduğu ilkeler doğrultusunda örgütlenerek tarih boyunca ortaya çıkan birikimi yeni öncü işçi kuşaklarının dinamizmiyle buluşturmak için mücadele eder.
2-Birleşik İşçi Hareketi, patronların karşısında parçalı biçimde gelişen ancak birleşik ve devrimci bir kanal oluşturamadığı için yol almayan işçi direnişlerini birbirlerine destek olacak şekilde geliştirmeyi temel amaçlarından biri olarak kabul eder.
3- BİH, işçi hareketinin gelişiminin önündeki temel engeller olan sendikal bürokrasi başta gelmek üzere rekabetçi, sınıfa yabancı, organik olmaktan uzak her anlayışa karşıdır ve uzlaşmaz bir mücadele yürütür. Bunun için geleneksel sendikacılığın ve sol hareketlerin alışkanlıklarını, göstermelik kuru propaganda modellerini tersine çevirerek yola koyulduk. Sendikalarda hiçbir taban inisiyatifinin olmadığını, genç işçilerin ve kadınların önlerinin kariyer meraklısı bürokratlar ve paraşütle atanmış laf ebesi uzmanlar tarafından kesildiğini biliyoruz. Özetle sınıfın nefes alamadığı bu cendereyi kırmak istiyoruz.
4-Tam da bu nedenle BİH, bulunduğu bütün alanlarda taban inisiyatifine dayanan örgütlenmeler kurmaya; işçilerin söz, yetki ve karar süreçlerine katılımını esas alan mekanizmalar inşa etmeye öncelik tanır.
5-Birleşik İşçi Hareketi, siyasi ve toplumsal açıdan tarafsız değildir. Ezilen, dışlanan tüm toplumsal kesim ve mücadelelerin yanında ve omuz başındadır. Kadınların, gençlerin, LGBTİ+’ların, Kürtlerin, Alevilerin farklı ulus ve inançların eşitlik ve özgürlük bayrağı altında sermayeye karşı birleşmesini ve mücadele etmesini teşvik eder, örgütler ve önayak olur. Kendi içinde de cinsel kimlik, yönelim, dinsel inanç, dil, eğitim ve kültürel farklılık, ulusal ve etnik köken ayrımcı, üstünlükçü tutumlara izin vermez. Vasıflı-az vasıflı, kadrolu-geçici, kadın-erkek, göçmen-yerli emekçilerin ortak mücadelesini savunur. Çocuk emeğinin yağmasına, engellileri toplumsal yaşamın dışına atan ve sömüren sisteme karşı mücadele yürütür.
6-Birleşik İşçi Hareketi, işçi sınıfının sermayeye karşı kurtuluş mücadelesinin emperyalizmin uluslararası karakteri nedeniyle ulusal aidiyetlere hapsedilmesinin mümkün olmadığını kabul eder. Ve bu yönüyle işçi sınıfının da enternasyonalist bir mücadele ve dünya görüşüyle hareket etmesini savunur.
7-Birleşik İşçi Hareketi, işçilerin sermaye sınıfından ve siyasi uzantılarından bağımsız gelişen her türlü örgütlenmesini olanakları ve gücü oranında hiçbir çıkar gözetmeden destekler; içinde, yanı başında ve önünde olur. Sendika, kooperatif, dernek, platform, spor ve kültür merkezleri vs. kurar ya da ilkeleri çerçevesinde varolanları güçlendirir ve onları birleşik bir sınıf hareketinin mevzilerine dönüştürmeye çalışır.
8-Birleşik İşçi Hareketi, işçi sınıfının kurtuluşunun genel ekonomik ve sosyal mücadeleler ile sınırlandırılamayacağının bilinciyle hareket eder. Tüm mücadele ve örgütlenmeleri işçi sınıfının iktidarı için bir kaldıraç olarak değerlendirir. Tüm çalışmalarını emekçilerin sosyalist bir dünya görüşü ve devrimci bir ruhla donatılması amacına bağlı olarak ele alır. İşçilerin, sınıf bilinci kazanmaları için özdeneyim süreçlerinin yanı sıra eğitimler, panel ve sempozyumlar düzenler. Yayınlar çıkarır ve işçi okulları örgütler.
9-İş yeri, sendika ve mahalleler yani işçilerin olduğu her yer Birleşik İşçi Hareketi’mizin örgütlenme ve mücadele alanıdır. BIH, kendi eksikliklerinin üzerini örtmeye dayanan “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışının her türlü bozulmaya zemin hazırladığından hareketle bulunduğu her yerde açık, şeffaf ve kolektif ilişki kurmayı önemsemektedir. Parçalanmışlığa ve güvensizliğe ancak açıklık, demokratik katılım ve yeni bir kuşak öncü emekçilerin iradesini örgütleyerek son verilebiliriz. Sınıf mücadelesini tek adam şovlarından, koltuk pazarlıklarından, kariyer hesaplarından kurtarabiliriz. Emekçilerin birkaç ayda eriyen ücret zamlarından ibaret beklentilerini kullanmak yerine, bütün sorunlarını ve yaşamlarını hesaba katan, cins bilinci ile zenginleşmiş bir sınıf bilincini adım adım, direniş direniş, ev ev, fabrika fabrika inşa etmekten başka çaremiz yoktur. Tam da bu nedenlerle Birleşik İşçi Hareketi, emekçilerden kopmuş geleneksel sendikal yapıların ve ana akım geleneksel sol grupların devamcılarının, 1970-2000 arasında kısmen oynadıkları rolleri sınıf mücadelesinde artık hiçbir zaman oynayamayacakları tespitini yapar. Direnişler ile “dayanışma” içerisinde olan değil hayatın tüm alanlarında sınıfın içinde yaşayan, nefes alan bir işçi hareketi ihtiyacına, öncelik verir. Emekçilerin özgürlük arayışına, yaratıcı kapasitelerine güven duyar. Bireyci tüketimci bir yaşam tarzına karşı dayanışmacı insan ilişkilerini savunan yoldaşça mücadele eden bir sınıf hareketi inşa etmeyi önüne koyar.
10-BİH, devletin yasalarıyla tanımladığı iş kolu ayrımlarını esas almaz. Sendikalar ve tüm işçi örgütlenmelerinde işçilerin karar süreçlerine etkin katılımı için gerekli olan yapısal değişimleri hayata geçirmek için mücadele eder. Sendikacılığı ömür boyu meslek haline getiren ve bürokratik bir kasta dönüştüren anlayışa karşı uzlaşmaz bir mücadele yürütür. Sendika yönetimlerinin taban meclislerinin aldığı kararları uygulayan eşgüdüm-yürütme doğrultusunda dönüşümünü savunur. Sendikaları aidat arpalığı ve patronların işçi hareketi içindeki uzantısına dönüştüren sistemi değiştirmek ve alternatif mekanizmalar oluşturmak için çalışmalar yapar.
Bir sendika yöneticisinin maaşının ortalama işçi maaşından daha fazla olmaması, seçilmiş sendika yöneticileri ve temsilcilerinin geri çağrılabilir olması ve bir sendika yöneticisinin iki dönemden fazla yöneticilik yapamaması gibi kastlaşmayı engelleyici kural ve mekanizmaların gelişimi ve yaygınlaşmasını savunur.
Birleşik İşçi Hareketi Genel Meclisi